Pazar günleri özellikle de şöyle erkenci bir rakı yapmayı hep sevdim. Sevdiklerimle gün ışığında etrafında toplandığımız güzel rakı sofralarında olmak bana hep iyi geldi. Prototip Lot 2 de tam da böyle zamanlarda arkadaşlarımla paylaşmak isteyeceğim türden bir rakı.Şef Mehmet Gürs ve gastronomi yazarı Cemre Torun’un üstüne çalıştıkları Prototip değişimi sevenlerin rakısı. Çünkü şişede de yazan şiarları gibi ; araştırma Prototip için bitmeyen bir süreç ve her yeni hasatla birlikte yeni reçeteler geliştirip , yepyeni bir Prototip koyuyorlar masamıza. Tam da bu da nedenle adını hak eden bir rakı bu ve numune şişelerine benzeyen şişeleri de tam da buna bir gönderme.
Prototip Lot2 gerçekten de Prototip Lot1’den bambaşka bir aromatik deneyim sunuyor. Lot1’de %100 Öküzgözü kullanılırken , Lot2’de ise tamamı yaş üzümler olan ve geç hasat edilen Sultaniye ve Öküzgözü kullanılmış. Suma kompozisyonda %10’u bakır imbik distilasyonundan gelen Öküzgözü ve %45erlik dilimleri ise kolon distilasyonundan gelen Öküzgözü ve Sultaniye’de karar kılınmış.
Prototip Lot 2’nin aromalarını besleyen bir başka etken de, Burdur’un Tefenni Bayramlar Köyü’nden gelen anasonların kullanılmış olması. “Yahu anason anasondur” dediğinizi duyar gibiyim. Koray Özcan’ın “Pimpinella Anisum Tohumunun Uçucu Yağ ve Aroma Birleşimi Üzerine Yörenin Etkisi” tezi için yapılan çalışmaları özetlersek “Türkiye’de farklı yörelerde yetiştirilen anason tohumlarının , uçucu yağ oranı, aroma birleşimi ve duyusal özellikleri, toprak ve iklim özelliklerinin etkisiyle farklılaştığı “ gözlenmiş. Bu da tam olarak şu demek aslında, anasonun yetiştiği toprak ve iklim anasonun uçucu yağ oranını; bu da anasonun aroma birleşenlerini etkiliyor ve kadehimize doğrudan bir aroma cümbüşü olarak yansıyor. Prototip Lot1’de uçucu yağ oranı %2,5 olan anason, Prototip Lot2’de ise yerini %2,9 uçucu yağ oranı olan bir anasona bırakmış. Bu da bizim için aromatik kompleksite anlamına geliyor.
Bakır imbikte toplam 3 distilasyon gören ve alkol oranı %45 olan Lot2, 33 gün meşe fıçılarda dinlendirildikten sonra, çelik tanklara aktarılmış ve orada dinlendirilmeye devam etmiş ve ortaya sek içime uygun, damakta yumuşacık ve adeta akıp giden bir rakı çıkmış. Lot2 için tadım yaparken burnu öncelikle sek olarak değerlendirmek istedim. Harika bir aroma cümbüşü..Yeşil elmalar, rezene, okaliptüs, çam gibi yeşil aromalar , ve bu yeşil aromaları harika bir şekilde dengeleyen vanilya gibi tatlı aromalar ve çiçeksilik iştah uyandırmasın da ne yapsın?.. Sulandırdığımda kadehte grimsi bir beyazlık yakalayan Lot2 aromaları ise biraz daha biçim değiştirdi fakat burun hala güzel… Elmalar yerini greyfurtlara, vanilya yerini mahlebe ,çam aromaları kendini reçinemsi aromalara bıraktı, muazzam sakız aromaları eklendi. Aromatik kompleksite muazzam! Damakta aromatik kompleksitesini rahatlıkla hissedebildiğimiz, boğazda yumuşacık bir his yaratan ve adeta akıp giden bir rakı. Lot2 her halini ilginç bulmakla birlikte, yine de sek içmeyi tercih edeceğim bir rakı. Yok ben öyle içemem diyorsanız bile, önce mutlaka bir yudum da olsa sek denemenizi tavsiye ediyorum. Şimdiden afiyetle!
Comments